Mescid-i Aksa
Aşkın Kıblesi Peygamber Efendimiz buyuruyorlar;
“Ancak üç mescidi ziyaret için yola çıkılır; Mescid-i
Haram, Mescid-i Aksâ ve benim şu mescidim(Mescid-i
NebevÎ)” (Buharî, Fadlus-Salâti fî Mescidi Mekke ve’l-Medîne, 6; Hac, 26; Savm, 67; Müslim, Hac,
288; Tirmizî, Salât, 243/326)
 
MESCİDİ AKSA
 
 Adem aleyhisselam kabeyi muazzamayı inşa ettikten kırk yıl sonra mescidi aksayı da ilk inşa eden ilk
peygamber ve ilk insan olmuştur. günümüze kadar tiriliyonlarca yıl geçtiği vaki olmakla bu süreci idrak ve hıfs
edebilecek belkide pek kimse olamayacağından bunların bilinmesindede elzemlik bahsi bulunmadığından bu
tarihi süreç için muhtemelen son demlerinde Hz. İbrahim,Hz.Yakup, Hz. Musa, Hz. Davut ve Hz. Süleyman
peygamberlerin Mescidi aksaya dair yaptıkları inşa imar ve benzeri amelleri ve faliyetleri muteber eserlerde
hülasa olarak yer almaktadır.
Mescid-i Aksada ve Hareminde  İslam devrinde ilk olarak Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) sahabelerinden birisi
olan ve ikinci islam halifesi emirel müminin ünvanıda bulunan Ömer bin Hattab tarafından inşa edilmiş. Daha
sonra Emeviler'in beşinci halifesi Abdülmelik tarafından tekrar inşa edildi ve genişletildi. Abdülmelik'in oğlu
Birinci Velid tarafından 705 yılında Mescid-i Aksa'nın yapımı tamamlandı.
Mescid-i Aksa, 746 yılında meydana gelen bir deprem sonrası yıkıldı. İkinci Abbasi halifesi Mansur 754 yılında
tekrar Mescid-i Aksa'yı inşa etti. Oğlu Mehdi ise 780 yılında Mescid-i Aksa'yı tekrar inşa etti. 1033 yılında
meydana gelen depremle beraber Mescid-i Aksa ağır hasar aldı. 1035 yılında ise Fatimi Devleti'nin ikinci
halifesi Zahir Mescid-i Aksa'yı onararak tekrar inşa etti ve bugünkü halini kazandırdı. 
Her bir inşa ve tadilat sırasında o dönem başta olan halifeler Mescid-i Aksa'ya eklemeler ve yenilikler yaptı.
1099 yılında gerçekleşen Haçlı Seferleri sırasında Kudüs kenti ele geçirildi ve Mescid-i Aksa kiliseye çevrildi.
Eyyubi Hanedanı'nın kurucusu Selahaddin Eyyubi, 1187 yılında Kudüs'ü geri aldı ve Mescid-i Aksa'yı tekrar
camiye çevirdi. Geçen yıllar boyunca Mescid-i Aksa, Eyyübiler, Memlükler, Osmanlı İmparatorluğu ve Ürdün
devleti tarafından sürekli olarak restore edildi.
Kudüs Yüksek İslam Konseyi 1922 senesinde İngiltereli mühendis ve mimarlar, Mısırlı uzmanlardan oluşan bir
heyet ve yerel sorumluları, Mimar Kemaleddin Bey'in gerçekleştirdiği onarımları gözden geçirmek üzere
görevlendirmiştir. 1922-25 seneleri arasındaki bu onarım ve yenileme çalışmaları, kadim mescidin Emevîler
döneminde atılan temellerini güçlendirme ve yenileme, iç temellerin restorasyonu gibi düzenlemeleri
içermiştir. Bu düzenlemelerin amacı mescit üzerindeki ağırlıkları dengeleme amacı taşımıştır. Söz konusu
düzenleme sırasında mescidi çevreleyen surlarda bazı onarımların yanı sıra, mescid içerisindeki süslemelerin
yenilenmesine de girişilmiştir. Bu onarımlar ertesinde Mescid-i Aksa 1927 ve 1937 seneleri arasında çeşitli
depremlere maruz kalmış, bu depremler neticesinde oluşan zararlar 1938 ve 1942 yılları arasında çeşitli
onarımlarla telafi edilmiştir. 21. ağustos 1969 tarihinde yahudiler mescidi aksayı yakmışlardır bu elim vakada
kıble mescidinin doğu bölgesindeki kiriş tamamen yıkıldı, ayrıca Nureddin Mahmud Zenginin Mescidi aksayı
haçlılardan kurtarmadan önce yaptırdığı ve Selahaddin Eyyubinin camiye yerleştirdiği tarihi minber yandı.
Kundaklama hadisesi üzerine İslam Devletleri Zirvesi aynı yıl içerisinde, Melik Faysal'ın teşebbüsleriyle Rabat'ta
toplanmıştır. Aksa kundaklaması, İslam Konferansı Örgütü'nün (şimdiki adıyla İslam İşbirliği Teşkilatı)
kurulmasına sebep olan temel sâikler arasında yer almıştır. 1972 senesinde, Mescid-i Aksa onarılmış ve minber
Ürdün Kralı'nın mali desteğiyle çoğunluğu Türk ustalardan oluşan sanatçılar tarafından yeniden yapılmıştır.
80'li yıllarda her ikisi de gizli  Gush Emunim Underground  örgütü mensubu olan Ben Shoshan ve  Yehuda
Etzion  Kıble Mescidi ve Kubbetü's-Sahre'yi bombalama girişiminde bulundu.
 
30 Ağustos 2007 tarihinde, boru hattı döşenmesi sırasında İkinci Tapınağın kalıntılarının ortaya çıktığı iddia
edilmiştir.Ardından kısa bir süre sonra Ekim 2007'de arkeologlar tarafından Birinci Tapınağın kalıntılarına da
ulaşıldığı öne sürülmüştür. Bununla birlikte söz konusu kalıntıların kadim tapınakla ilişkisi canlı tartışmaların
konusudur. Ayrıca Müslümanlar Aksa altındaki kazıların ve açılan tünellerin Mescid-i Aksa'yı tehdit ederek
yıkılmasına neden olacağını söyleyerek bu kazılara karşı çıkmaktadırlar. Uluslararası organizasyonlar
tarafından, Aksa çevresindeki bu çalışmalar Dünya Mirası içerisinde yer alan Mescid-i Aksa'ya tehdit olarak
görüldüğü halde, kazılar günümüzde de devam etmektedir.
Malum engellenen bakımlar yapılan saldırılardan dolayı zorunlu olarak Mescidi aksanın son restorasyon ve
imar çalışmalarının 27 ocak 2021 tarihinde başlandığı açıklanmıştır.